Geçtiğimiz günlerde dünya gündeminde önemli bir yer edinen Suriye'nin geleceği, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tutumuyla yeniden tartışma konusu oldu. Putin'in, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a verdiği destek, uluslararası ilişkilerde birçok soruyu beraberinde getiriyor. Özellikle Suriye iç savaşının sonlarına yaklaşmasıyla birlikte, Putin'in neden Esad'ı bırakmadığına dair çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. Bu makalede, Putin'in Esad'a olan desteğinin nedenlerini derinlemesine inceleyeceğiz ve bu durumun Suriye ve bölge üzerindeki etkilerini ele alacağız.
Suriye iç savaşının patlak vermesiyle birlikte, Rusya, Esad rejiminin yanında yer alarak askeri ve siyasi destek sağlamıştı. Bu stratejik ortaklık, Türkiye, ABD ve Avrupa ülkeleri gibi batılı devletlerin Esad'a karşı durmasıyla özellikle açığa çıktı. Putin'in Esad'ı destekleme kararının birçok nedeni bulunuyor. Öncelikle, Suriye, Rusya için önemli bir askeri üs konumunda. Tartus Limanı gibi askeri tesisler, Akdeniz'deki Rus varlığını sürdürebilmesi için kritik bir öneme sahiptir. Ayrıca, Esad'ın iktidarda kalması, Rusya'nın Ortadoğu'daki stratejik etkisini artırmaktadır.
Putin'in Suriye'ye müdahale etmesinin bir başka nedeni ise, Rusya'nın uluslararası arenada ve özellikle Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde daha güçlü bir aktör olma hedefidir. Esad rejimine desteği, Rusya'nın uluslararası politikada daha etkili olmasına ve batının doğudaki jeopolitik etkisini kırmasına olanak tanır. Dolayısıyla, Esad'a verilen destek, yalnızca bir liderin iktidarını sürdürmesi değil, aynı zamanda Rusya'nın bölgedeki etkisini artırma çabası olarak değerlendirilebilir.
Beşar Esad rejimi, Suriye'nin farklı etnik ve dini gruplarını çatıştırarak iktidarını sağlamlaştırmaya çalıştı. Rusya, bu sürecin öngördüğü gibi, Esad'ın otoriter yönetimini destekleyerek Asya ve Avrupa arasında dengeler kurmaya çalışıyor. Ancak Putin’in Esad'a verdiği sürdürülebilir destek, bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Örneğin, Esad'ın askeri gücünün zayıflaması, ülkede daha fazla istikrarsızlık yaratabilir ve bu durum, Rusya'nın Orta Doğu'daki çıkarlarını tehdit edebilir.
Uluslararası alanda, Putin’in Esad’a bağlılığını artıran bir diğer unsur ise, Putin’in iç siyasetteki durumu. Ülkedeki ekonomik zorluklar ve siyasi baskılar, Putin’i dışarıda güçlü bir lider imajı oluşturmaya itiyor. Dolayısıyla, Suriye'deki durumu kontrol altında tutarak, kendi iç politikasında da daha fazla meşruiyet kazanmayı hedefliyor. Bu da, Esad rejiminin zor durumda kalmasını istememesine neden oluyor.
Sonuç olarak, Putin'in Esad'a verdiği destek, birçok faktörün etkileşiminde şekillenmektedir. Sadece iktidar mücadelesi değil, aynı zamanda stratejik çıkarlar ve uluslararası politikadaki hesaplamalar, bu bağı güçlendiriyor. Gelecek süreçte Rusya'nın Suriye politikasının nasıl şekilleneceği ise dünya gündemini meşgul etmeye devam edecek.
Suriye'nin geleceği belirsizliğini koruyorken, Putin'in Esad'a olan desteği, bölgedeki güç dengelerini de etkilemeye devam edecek. Uluslararası toplumun bu durum karşısındaki tutumu ve atacağı adımlar, Suriye'nin yeniden inşası ve bölgedeki barış süreci üzerinde belirleyici bir etki yaratabilecektir. Putin ve Esad ikilisine dair gelişmeler, önümüzdeki yılarda da dikkatle takip edilmeli.