Son günlerde Sırbistan, siyasi tansiyonun yükseldiği bir döneme girmiş durumda. Ülkede on binlerce vatandaş, erken seçim talebiyle protesto gösterileri düzenlemek için sokaklara döküldü. Başkent Belgrad başta olmak üzere birçok şehirde gerçekleşen gösteriler, Sırbistan'ın siyasi geleceği hakkında kaygı duyan milyonların sesi oldu. Ancak, bu geniş katılımlı eylemler, yetkililerin sert tepkisiyle karşılaştı ve pek çok protestocu gözaltına alındı. Gözaltına alınanların sayısı henüz netleşmiş değil, ancak resmi kaynaklar onlardan birkaçının ağır yaralı olduğunu bildirdi.
Sırbistan'daki bu büyük çaplı protestolar, halkın uzun süredir beklediği adil seçimlerin yapılmaması ve mevcut hükümetin politikalarına karşı duyduğu hoşnutsuzluktan kaynaklanıyor. 2022 yılındaki seçimlerde yaşanan usulsüzlükler ve hükümetin muhalefete yönelik baskıları, halkın tepkisini daha da artırdı. Protestocular, 'Demokrasi, özgürlük ve adalet' sloganlarıyla sokaklarda yürüyerek, yönetimin bu baskıcı tutumunu kınadı. Sosyal medyada organize olan bu eylemler, özellikle genç nesil tarafından büyük bir destek buldu. Protestocular, ülkenin siyasi sisteminde köklü değişiklikler talep ediyor ve özgürlüğün yeniden tesis edilmesi için mücadele ediyor.
Belgrad gayri resmi kaynaklardan edinilen bilgilere göre, gösteriler sırasında güvenlik güçleri tarafından çok sayıda kişi gözaltına alındı. Eylemcilerin polise taş, ses bombası gibi maddelerle karşılık vermesi üzerine güvenlik güçleri, gözaltına alma işlemlerini hızlandırdı. Eylemin başından bu yana toplamda en az 30 kişinin gözaltına alındığı bildiriliyor. Bu durum, Sırbistan'daki gerilimi iyice tırmandırdı ve uluslararası insan hakları örgütlerinin dikkatini çekti. Türkiye ve Avrupa’nın birçok bölgesindeki sivil toplum kuruluşları, protestoculara destek vermek için sosyal medya kampanyaları başlattı.
Gözaltına alınanların durumu ve sağlıkları ile ilgili detaylar henüz netleşmiş değil. Bazı protestocuların gözaltına alınırken şiddet gördüğü iddia ediliyor. Bu tür olaylar, Sırbistan halkının daha da öfkelenmesine ve gelecek planlarını sorgulamasına neden oluyor. Yerel ve uluslararası basında yer alan haberler, Sırbistan'daki bu eylemlerin sadece diğer Avrupa ülkelerindeki muhalefet hareketleriyle değil, aynı zamanda ülkedeki sosyal ve ekonomik sorunlarla da bağlantılı olduğu yönünde yorumlarda bulunuyor.
Uzmanlar, Sırbistan'da yaşanan bu olayların yalnızca yerel bir sorun olmadığını, aynı zamanda Balkanlar’da demokratikleşme adına verilen mücadelelerin bir parçası olduğunu dile getiriyor. Bu nedenle, halkın bu durumu daha büyük bir ulusal mesele olarak görmesi ve sokağa dökülmeye devam etmesi bekleniyor. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar, Sırbistan’da alternatif bir siyasi yapılanmanın gerekliliği üzerinde durulmasına neden oluyor. Birçok Sırp, yeni bir siyasi partinin kurulmasını ve mevcut hükümetin devrilmesini talep ediyor.
Sonuç olarak, Sırbistan’da yaşanan bu olaylar, yalnızca bir protesto eylemi olmanın ötesinde, siyasi bir kırılmanın habercisi olarak değerlendirilebilir. Hükümetin tepkileri ve yüzlerce insanın sokağa dökülmesi, önümüzdeki günlerde Sırbistan’ın siyasi tarihine önemli bir damga vurabilir. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, hem ülkenin iç dinamikleri hem de uluslararası ilişkiler açısından büyük önem taşıyor.